Nöro-mimari ve biyofilik tasarım, esenliği destekleyen ve insan deneyimini geliştiren ortamlar yaratma konusunda ortak bir hedefi paylaşır. Nöro-mimari, yapılı çevre ile beyin arasındaki ilişkiye odaklanırken, biyofilik tasarım, doğa ile bir bağlantı oluşturmak için doğal unsurları ve kalıpları tasarıma dahil etmeye çalışır.
Nöro-mimari tasarımın, ışığın, rengin ve dokunun insan beyninin işlevi, duyguları ve davranışı üzerindeki etkisini dikkate alır. Uzamsal oryantasyon, duyusal uyarım ve stres azaltma açısından beynin ihtiyaçlarını destekleyen alanlar tasarlamanın önemini vurgular. Öte yandan biyofilik tasarım, insanın doğayla olan içsel bağlantısını tanır ve bu bağlantıyı yapılı çevrede yakalamaya çalışır.
Biyofilik tasarım, doğal ışık, bitkiler, su özellikleri ve doğal malzemeler gibi doğal unsurları tasarıma dahil ederek beynin yapılı çevreye tepkisini optimize etmeyi amaçladığından, nöro-mimari ilkelerinin bir uygulaması olarak görülebilir. Hem nöro-mimari hem de biyofilik tasarım, insan beyni üzerindeki fiziksel ve psikolojik etkiyi dikkate alan bilinçli tasarım seçimleri yoluyla sağlığı, esenliği ve üretkenliği destekleyen alanların yaratılmasına öncelik verir.
Yayın tarihi: