Rönesans döneminde mimarlar, Gotik mimarisinin unsurlarını eserlerine dahil etmenin bir yolu olarak sivri kemeri tasarımlarına dahil etmeye başladılar. Sivri kemeri öncelikle kiliselerin, katedrallerin ve diğer dini yapıların tasarımında kullandılar.
Sivri kemer, ışıkla dolu geniş, havadar iç mekanlar yaratmak için genellikle nervürlü tonozlar ve uçan payandalar gibi diğer Gotik mimari unsurlarla birlikte kullanıldı. Rönesans mimarları, güç ve gücün sembolü olarak görülen daha dramatik, dikey çizgiler yaratmanın bir yolu olarak sivri kemeri tasarımlarına da dahil ettiler.
Sivri kemerli Rönesans mimarisinin en önemli örneklerinden biri, Roma'da Michelangelo tarafından tasarlanan Basilica di Santa Maria degli Angeli e dei Martiri'dir. Kilise, sivri kemerler ve masif sütunlarla desteklenen geniş kubbeli bir tavana sahip olup, bir ihtişam duygusu yaratır ve mekanın dikeyliğini vurgular.
Yayın tarihi: